Dienstag, 31. Juli 2018

inşaat tasarımları yapı dekorasyon



2017’yi Şehirsel Dönüşüm Yılı olarak ilan eden İNDER (İstanbul İnşaatçılar Derneği), 50. Yıldönümü kapsamında İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ile birlikte Şehirsel Dönüşüm Çözümleri Konferansı’nı Taşkışla kampüsünde gerçekleştirdi. İNDER Yönetim Heyeti dekorasyonı Nazmi Durbakayım, devlet yöneticileri ve akademisyenlerden yükselen ve gittikçe artan deprem ikazlarına dikkat çekti.


Tüm dünyada ve ülkemizde art arda yaşanan depremlerin tehlike sinyali olduğunu ifade eden Nazmi Durbakayım, “Deprem 70 yıl daha beklemez. Artık zamanımız kalmadı, telaş etmeden ancak daha hızlı olalım” ikazında bulundu.

Şehirsel dönüşüm çalışmalarıyla bugüne kadar 5 yılda sadece 550 bin konutun yani yılda 110 bin konutu dönüştürebildiğini anımsadan Durbakayım, “Hali hazırda yaklaşık 7,5 milyon daha rizikolu konutun yenilenmesi mevzubahis olduğunu var sayarsak, bu hızla bütün rizikolu yapıların dönüşümü için 60-70 yıla ihtiyaç var. Peki, beklenen deprem bizi bekleyecek mi?” şeklinde konuştu.

Etraf ve Şehircilik dekorasyonı Mehmet Özhaseki, Sur Yapı’nın Antalya Kepez’de yeni bir şehir yapacağı 1 milyon 300 bin metrekarelik proje alanını gezdi. Özhaseki, “Antalya şehirsel dönüşüme için iyi bir örnek teşkil edecek” dedi.

tempo inşaat kalitesi yeniden



Yeni dönemde, inşaat sektöründe de biriken meseleler bulunduğu belirtilen raporda, yeni dönemde daha sağlıklı, sürdürülebilir bir gayrimenkul ve konut talebinin sağlanması, inşaat ve gayrimenkul sektöründe fiyatlar ile fiyatlar ve kiralar arasında balansın yine kurulması, üretici ve tüketici tarafını negatif etkileyen yüksek faiz oranlarında uygun düzeylere yeniden dönülmesi, TL'de kalıcı istikrar sağlanması, inşaat sektöründe firmaların mali yapısının iyileştirilmesi ve finansmana ulaşım imkanlarının artırılması sektörün beklentileri olarak sıralandı.


Yeni ekonomi programı için iki tercih bulunduğu dile getirilen raporda, şu değerlendirmeler bulundu:

"Ekonomi programı seçeneklerinin ilki bir yıllık sıkılaştırma siyasetlerini içeren istikrar programıdır. Böyle bir program, hazırlanan 5 yıllık tasarının ilk yılında uygulanabilir. İkinci seçenek ise hızlı büyümeyi gözeten ve ekonomideki balanssızlıkları vakte yayarak çözecek bir program uygulanmasıdır. İnşaat sektörünün her iki seçenekten de etkilenmesi öngörülmektedir. İlk seçenekteki programda uygulanacak sıkılaştırma siyasetlerinin şiddetine göre inşaat sektöründeki faaliyetlerde de en azından 6-12 aylık bir yavaşlamanın kaçınılmaz olacağı, ikinci seçenekteki genişletici siyasetlerin uygulanması halinde ise makro dengeler ile mali göstergelerdeki bozulmaların ekonomide daha büyük sıkıntılar yaratarak inşaat sektörünü daha olumsuz etkileyeceği öngörülebilir."